Hz. İsa bu dönemde Hz. Mehdi'ye tabi olacak ve onun
arkasında namaz kılacaktır
Hattâ, "HAZRET-İ İSA ALEYHİSSELAM GELİR, HZ. MEHDİ'YE NAMAZDA İKTİDA EDER (uyar), TABİ OLUR." diye rivayeti BU İTTİFAKA (birleşmeye) VE HAKİKAT-I KUR'ANİYE'NİN METBUİYETİNE VE HAKİMİYETİNE (Kuran hakikatlerine uyulmasına ve tabi olunmasına) İŞARET EDER. (Şualar, s. 493)
Peygamber Efendimiz (sav) bir hadis-i şerifinde Hz. İsa'nın, Hz. Mehdi'nin arkasında namaz kılacağını bildirmiştir:
İmamları salih bir insan olan Mehdi olduğu halde, Beytü'l Makdis'e sığınırlar. Orada imamları kendilerine sabah namazını kıldırmak için öne geçtiği bir sırada, bir de bakarlar ki, Meryem oğlu İsa sabah vaktinde inmiştir. Mehdi, Hz. İsa'yı öne geçirmek için arkaya çekilir. Hz. İsa onun omuzlarına elini koyar ve ona der ki, "Geç öne namazı kıldır. Zira kamet (farz namazı kılmak için okunan ezan; namaza başlama işareti) senin için getirilmiştir."... (Ebu Rafi'den rivayet edilmiştir; İmam Şarani, Ölüm, Kıyamet, Ahiret ve Ahir Zaman Alametleri, Bedir Yayınevi, s. 495-496)
Bediüzzaman da, Peygamberimiz (sav)'in bu yöndeki bir hadisine dikkat çekmekte, bu olayın Hz. İsa ve Hz. Mehdi'nin çıkışının önemli alametlerinden biri olduğunu hatırlatmaktadır. Bediüzzaman sözlerinde ayrıca Hz. İsa ve Hz. Mehdi döneminde Allah'ın izniyle, İslam ahlakının tüm dünyaya hakim olacağını ifade etmektedir. Bu hakimiyete, Hz. İsa ve Hz. Mehdi'nin ittifakıyla yürütülecek büyük fikri mücadelenin vesile olacağını belirtmektedir.
Bediüzzaman bu sözünde Peygamberimiz (sav)'in sahih hadisleri doğrultusunda "HZ. İSA'NIN, HZ. MEHDİ İLE BİRLİKTE NAMAZ KILACAĞINI" belirtmiştir. Namaz, Rabbimiz'in insanlar için farz kıldığı bir ibadettir. Şahsı manevilerin birlikte namaz kılması, namazda imamlık yapmaları mümkün değildir. Bediüzzaman da bu gerçeğin kuşkusuz ki çok iyi bilincindedir ve bu sözleriyle, Hz. İsa'nın ve Hz. Mehdi'nin "BİRER ŞAHIS" olarak ortaya çıkacaklarını haber vermektedir. Hz. İsa, yeryüzüne önceki gelişinde namaz ibadetini yerine getirdiği gibi ikinci kez gelişinde de Allah'ın izniyle bu ibadetine devam edecektir. Kuran'da bu konu şöyle bildirilmektedir:
(İsa) Dedi ki: "Şüphesiz ben Allah'ın kuluyum. (Allah) Bana Kitabı verdi ve beni peygamber kıldı. Nerede olursam (olayım,) beni kutlu kıldı ve HAYAT SÜRDÜĞÜM MÜDDETÇE, BANA NAMAZI VE ZEKATI VASİYET (EMR) ETTİ." (Meryem Suresi, 30-31)
Ahir zamanda Hz. İsa ve Hz. Mehdi'nin mübarek şahısları ortaya çıkacak, Hz. İsa, Hz. Mehdi'nin imamlığında namaz kılacak, bu iki mübarek zatın yapacakları büyük fikri mücadele neticesinde İslam ahlakı yeryüzüne hakim olacaktır. Bediüzzaman pek çok sahih hadiste yer alan bu konuyu hatırlatarak, Hz. İsa ile Hz. Mehdi'nin geldiklerinde istişare içerisinde olacaklarını bildirmektedir. Bunun için her iki kutlu şahsın da aynı dönemde ortaya çıkmaları ve biraraya gelmeleri gerekmektedir. Ancak Bediüzzaman hayattayken böyle bir olay gerçekleşmiş değildir.
Bediüzzaman, Hz. İsa ve Hz. Mehdi'nin Kuran ahlakının tüm yeryüzüne hakim olması için ittifak edeceklerini bildirmiştir. İki dinin birleşmesinin İslamiyet üzerine olacağını hadislerle açıklayan Bediüzzaman, Kuran'ın tabi olunan kitap olacağını, onun hükümlerinin geçerli ve hakim olacağını bildirmiştir. Bu ittifak ve bu büyük gelişmeler henüz gerçekleşmemiştir ve Hz. İsa'nın gelişi ve Hz. Mehdi'yle birlikte namaz kılmaları gibi, bu tarihi olay da tüm dünya Müslümanları tarafından büyük bir heyecanla beklenmektedir.