Yecüc ve Mecüc Ahir Zamanda Ortaya Çıkacaktır
Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)’in hadislerinde ahir zamanın ne zaman ve ne şekilde başlayacağını ortaya koyan yüzlerce alamet haber verilmektedir. İçinde bulunduğumuz dönemde, Peygamberimiz (sav)’in 14 yüzyıl önce haber verdiği ahir zaman alametlerinin birbiri ardına gerçekleşmesi, iman sahiplerinin asırlardır bekledikleri büyük müjdelerin yaşanmakta olduğunu ortaya koymaktadır.
Ahir zamanın bu müjdeleri, Allah’ın mübarek elçisi Hz. İsa’nın yeryüzüne ikinci kez gelecek olması ve 21. yüzyılın büyük müceddidi Hz. Mehdi ile birlikte Deccal’in fitnesini ortadan kaldırıp İslam ahlakını yeryüzünde hakim kılmalarıdır.
Bu yazıda üzerinde duracağımız konu ise Peygamber Efendimiz (sav)’in kıyamet alameti olarak bildirdiği “YECÜC VE MECÜC”dür. Kim oldukları, ne zaman ortaya çıkacakları ve ne şekilde ortadan kaldırılacakları asırlardır büyük bir merak konusu olan Yecüc ve Mecüc hakkında bugüne kadar birçok kitap ve makale yazılmıştır. Ancak, Hıristiyanların Kutsal kitabı İncil’de ve Yahudilerin Kutsal Kitabı Tevrat’ta “GOG ve MAGOG” olarak anılan Yecüc ve Mecüc hakkında en doğru bilgileri Kuran ayetlerinden, Peygamber Efendimiz (sav)’in hadislerinden ve değerli İslam alimlerinin eserlerinden edinebiliriz.
Yecüc ve Mecüc’ün bozgunculuğunu geçmişte Hz. Zülkarneyn’in yaptığı sed engellemiştir
Allah Kehf Suresi’nde Yecüc ve Mecüc hakkında şu şekilde bildirmektedir:
Dediler ki: "Ey Zu'l-Karneyn, gerçekten YE'CÜC VE ME'CÜC, YERYÜZÜNDE BOZGUNCULUK ÇIKARIYORLAR, bizimle onlar arasında bir sed inşa etmen için sana vergi verelim mi?" (Kehf Suresi, 94)
Ayetlerde Yecüc ve Mecüc’den, yeryüzünde bozgunculuk çıkaran bir kavim olarak bahsedilmektedir. Nitekim Bediüzzaman Said Nursi de bir sözünde “Ye'cüc ve Me'cüc, ehl-i garet (yağmacı, çapulcu) ve fesad (arabozucu) ve ehl-i hadaret ve medeniyete ecel-i kaza (medeni olanlar ve medeniyet için elinden kurtulunması mümkün olmayan) hükmünde iki taife-i mahlukullahtır (Allah’ın yarattığı iki topluluktur)...” 1 şeklinde buyurmaktadır.
Dedi ki: "Rabbimin beni kendisinde sağlam bir iktidarla yerleşik kıldığı (güç, nimet ve imkan), daha hayırlıdır. Madem öyle, bana güçle yardım edin de, SİZİNLE ONLAR ARASINDA SAPASAĞLAM BİR ENGEL KILAYIM."
"Bana demir kütleleri getirin", iki dağın arası eşit düzeye gelince, "Körükleyin" dedi. Onu ateş haline getirinceye kadar (bu işi yaptı, sonra:) dedi ki: "Bana getirin, üzerine eritilmiş bakır dökeyim."
Böylelikle, NE ONU AŞABİLDİLER, NE ONU DELMEYE GÜÇ YETİREBİLDİLER. (Kehf Suresi, 95-97)
Ayetlerde bildirildiğine göre, Hz. Zülkarneyn kendisinden yardım isteyen kavme iki dağ arasında, sağlam bir sed yaparak yardımda bulunmuştur. Bediüzzaman bu seddi “Müfsidlerin (fesat çıkaranların) def’i Şerleri (kötülüklerine mani olmak) için bir redm-i azim ve cesim (her tarafı tamamen kapalı büyük) bir duvardır.”2 sözleriyle tarif etmektedir.
İnsanlara zulmeden, bozgunculuk çıkaran Yecüc ve Mecüc kavmini engellemek için Hz. Zülkarneyn’in yaptığı muhkem sed, sözkonusu fesatçı topluluğun zulmünü durdurmuştur.
“Hz. Zülkarneyn’in seddinin yıkılması” kıyamet alametidir
Yecüc ve Mecüc’den Enbiya Suresi’nde de bahsedilmektedir. Bu ayette ise Kehf Suresi’nde bildirilenden daha sonraki bir döneme işaret edilmekte, Yecüc ve Mecüc "bir kıyamet alameti olarak” zikredilmektedir. Kıyamet öncesi dönemde, Kehf Suresi’nde bildirilen sed yıkılacaktır. Allah Kehf Suresi’nde şu şekilde buyurmaktadır:
Dedi ki: "Bu benim Rabbimden bir rahmettir. RABBİMİN va'di geldiği zaman, O, bunu dümdüz eder; Rabbimin va'di haktır." (Kehf Suresi, 98)
Hz. Zülkarneyn’in seddinin yıkılması ile ilgili birçok rivayet bulunmaktadır. Bediüzzaman’a göre bu rivayetlerin hepsinin ortak noktası “seddin yıkılmasının bir kıyamet alameti” olarak kabul edildiğidir.
Nitekim Üstad Muhakemat isimli eserinde “Emr-i İlahi (Allah'ın emri) geldiği vakit sed harab olacaktır...”3 ve “SEDDİN HARABİYETİ KIYAMETE ALAMET OLUR” 4 şeklinde buyurmuştur.