OSMANLI VE YAHUDİLER
|
Şelomo'nun ölümünden sonra Anadolu'ya gelen Yahudilerin kuzeyde Asur Kralının son verdiği İsrail'in, güneyde Babil Kralının son verdiği Yehuda'nın bakiyeleri olduğu anlaşılmaktadır. Bunların bir kısmı Anadolu'yu kendilerine yurt edinerek bu topraklarda yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlardı.
|
Orta Asya'dan ayrılarak yeni bir yaşam kurmak için başlangıçta Orta Doğuya, arkasından Anadolu'ya yönelen Selçuklular Anadolu'ya adımlarını attıkları zamandan itibaren karşılarında buldukları milletlerden biri de şüphesiz Anadolu'da sayıları az da olsa mevcut olan Yahudilerdi.
Osmanlılar Bursa'yı ele geçirdiğinde burada küçük de olsa bir Yahudi topluluğu ile karşılaştılar. Bursa Fatihi Orhan Bey savaş sırasında oldukça azalan şehrin nüfusunu arttırmak için çıkardığı ferman üzerine başta Şam Yahudileri olmak üzere Bizans sınırları içindeki Yahudiler, yüzyıllardır maruz kaldıkları sürgünlerin de etkisiyle bu çağrıya uyarak Bursa'ya akın ettiler.
ETZ HAYİM SİNAGOGU
|
Bu şekilde Bursa'da sayıları artmaya başlayan Yahudiler burada "Yahudi Mahallesi" adında bir de mahalle kurdular. Bu mahallede Osmanlıların büyük hoşgörüsü altında rahat bir yaşam sürmeye başlayan Yahudiler dini görevlerini yerine getirmek için bir ibadethane inşa etmek için Orhan Gaziye başvurarak
|
izin istediler. Osmanlı'nın derin hoşgörüsü sayesinde, Türkiye'nin es eski ve en önemli sinagogu olan "Etz Hayim Sinagogu" Bursa'da inşa edildi.
EDİRNE'DE YAHUDİ OKULU
|
Yahudiler Bursa'da Osmanlı vatandaşı olarak rahat bir yaşam sürmeye başlamışlardır. Diğer tarafta ise Osmanlı fetihleri sürmüş Orhan Gazi zamanında Bursa bölgesi tamamen ele geçirilmiştir.
Bu sırada Edirne'de yüzyıllardır Bizans hakimiyetinde yaşayan bir
|
kısım Yahudi bulunmaktaydı. Bunlar kendilerine yapılan baskı ve zulümden oldukça bunalmışlar hatta kendi kimliklerini bile unutmaya başlamışlardır. Açlık ve sefalet içindeydiler. Bursa'da Osmanlı vatandaşı olarak rahat ve huzur içinde yaşayan ırkdaşlarının yaşantısına gıpta ile bakıyorlardı.
İşte bu sırada Orhan Gazi'nin ölümünden sonra yerine geçen Rumeli topraklarından Osmanlı fetihlerini sürdüren I.Murat Edirne Yahudileri için adeta bir kurtuluş oldu.
Sultan I.Murat'ın Edirne'yi ele geçirmesinden sonra büyük bir rahata ve huzura kavuşan Edirne Yahudileri Osmanlıların kendilerine gösterdikleri hoşgörü sonucunda kendi aralarındaki anlaşmazlıkların çözümü için bir mahkeme bile kurmuşlardı.
Yine bu sırada Yahudiler tarafından çocuklarının eğitim-öğretim için "Yeşiva" yani bir okul da faaliyete geçirilmiştir. Bu okul sadece Edirne Yahudilerinin eğitim ve öğretimiyle sınırlı kalmamış, zamanla Macaristan, Polonya ve Rusya'dan gelen Yahudiler için de seçkin bir okul olarak faaliyetine devam etmiştir.
İLK AYAKLANMA
|
Yıldırım Bayezıt döneminde (1389-1402) gelindiğinde ilk kez bir Yahudi Osmanlıya karşı isyan hareketine karışmıştır. Bu dönemde asıl adı Samuel olan Yahudi dönmesi Torlak Kemal, Şeyh Bedrettin ile isyan hareketi başlatmıştır. Ortaya attığı fikirlerle bir ölçüde sosyalizme yaklaşan Şeyh Bedrettin geniş kitleleri etki altına alarak dinde
|
yeniliği gerçekleştirmeye çalışmıştır. Anadolu'da dalga dalga yayılarak büyüyen bu harekete Yahudilerin dışında Anadolu Alevileri de destek vermiştir. Osmanlı hükümeti tarafından önce Karaburun hareketi bastırılmıştır sonra Manisa taraflarındaki isyancılar dağıtılmıştır. İsyancıların ele başlarından Torlak Kemal'in yakalanıp idam edilmesinin ardından liderleri Şeyh Bedrettin de aynı şekilde cezalandırılmıştır.