ana sayfa

Allah cc

Forum

site haritası

naatlar

video naat

D.Ali Erzincanlı

siyonizm

Peygamberimiz

iletişim


Naat ve islami bilgiler için | naatlar .tr.gg - Nefs-i Merdiyye
 

Ana Sayfa
site haritası
ALLAH
Peygamberimiz
naatlar
naat
yahudiler
Abdest
Adab-ı Muaşeret
Başarı Allah’tandır
bediüzzaman said nursi
Ziyaretçi defteri
cennet
cehennem
cinler
Çanakkale
dini resim
dursun ali erzincanlı
Nihat hatipoğlu
Arif Nihat Asya
video naat
10 sey ruha eziyet verir
şeytanın en tatlı sözleri
İslam Tarihi
risale-i nur
ilahi
kıyamet alametleri
beklenen Mehdi ve Risale-İ Nur
hz.mehdi
Hz.İsa gelecek
sözler ve hadisler
hz.Mevlana
melekler
şeytan
32 ve 54 farz
Reenkarnasyon yoktur
Ebu Talib’in diriltilmesi
deprem ve Günah ilişkisi
Nazar haktır
İntihar etmek
sigara içmek haram mı?
Şeytanla bir âlimin münazarası
İblisin meleklere sorduğu sualler
Kalbe gelen düşünceler
Namazdan sonraki vesvese
İman ve vesvese
İbni Sina
İdarecilik
dualar
oruç ve zekat
Osmanlı sultanlarında ehl-i beyt sevgisi
İkinci Abdülhamid Han
Fatih Sultan Mehmed Han
Osman Gazi
Sehitler
kütüphanem
Namaz
Mübarek gün ve Geceler
kıssadan hisse
hurafeler
makaleler
şeytanın hileleri
tartışmalı kitap
evlilik kadermi
ashab-ı kiram kimdir
peygamber efendimizin mucizeleri
şeytanın kalbe giriş yolları
göklerle yerin birbirinden ayrılması
müslüman nedir
tevhid
sabah namazının önemi
küfür
cennetin süslendiği ay
ramazan bayramı
mezhepler
Anne Babaya Saygı
Fravunun 3000 yıllık ceseti
Abdest Duaları
Bunları Biliyor muydunuz
Cahiliye Dönemi
Uhud Savaşı
Namaz Kılıyor Musunuz
Haset
Namazda Yaptığımız Hatalar
Mü'minlerin Özellikleri
Karz-ı Hasen
İslamiyete Göre Anneler
Taharet
İtikâdi Konular
Hz. Adem'in çocukları nasıl çoğaldı
Cennette kadınlara huri verilecek mi
Yecüc ve Mecüc
Tesettür farzdır
peygamberlerkodu
Veysel Karani
cinsellik
şifalı bitkiler
Abdülkadir Geylani
Hz. Fatıma-ı Zehra'nın Kutlu Doğumu
Seyyid Kutub
Süleyman Hilmi Tunahan
nefsin mertebeleri
=> Nefsin Mahiyeti
=> Nefsin Tezkiyesi
=> Allah'ın tezkiyesi
=> Resulullah'ın Tezkiyesi
=> Kişinin Nefsini Tezkiyesi
=> Nefs-i Emmare
=> Nefs-i Levvame
=> Nefs-i Mülhimme
=> Nefs-i Radıyye
=> Nefs-i Merdiyye
=> Nefs-i Kâmile
ölüm
nefis
simya
çanakkale şehitlerine
4 büyük halife
iman esasları
cihad
gençlik
makale ekle
google8fa0fb5c7bd2311bl
siyonizm
israil
kitaplar
nazi almanyası
amerika ve yahudiler
mason ve yahudi amerika baskanlari
Türkiyede gizli yahudiler
gerçekler
komünizm
faşizm
dinimiz islam
hz.ks.as.sas.ra gibi kelimelerin anlamları
dini bilgi
radio 15
tr.gg
istatistik
toplist
ruya tabirleri
islam-kutuphanesi
googleee36dced10bba8b5
ara
Dursun Ali Erzincanlı Kırk Yaşındasın Dinle
Simya hakkinda

Nefs-i Merdiyye

Râdıye mertebesinde bulunanların, bu mertebenin bütün füyûzâtından istifâde edebilmeleri için, Cenâb-ı Hakk'ın da onlardan razı olması îcâb eder. Yâni kulun Allah'tan razı olması yetmeyip, kâmil bir terakkî için Allah'ın da kulundan razı olması gerekir. Diğer bir ifâdeyle Hak'tan rızâmız, O'nun yüce rızâsına mazhar olabilecek bir kıvam ve güzellikte olmalıdır. Bu gerçekleştiği takdîrde "merdıyye" sıfatı Allah'a râcî olmasına rağmen, kulun bunu temîne medar olan amelleri bereketiyle bu makam kula da izafe edilmiştir. Buna göre râdıye, Allah'tan razı olanların; merdıyye ise Allah'ın da kendisinden razı olduğu kimselerin makamıdır.


Cenâb-ı Hakk'ın bizzat razı ve hoşnûd olduğu bir nefs olan merdıyyede kötü huylar yok olmuş, güzel huylar ve ahlâkî meziyetler inkişâf etmiştir. Öyle ki; Yaratan'dan ötürü yaratılanlara şefkat, merhamet, sevgi, cömertlik, affedicilik ve hassasiyet onda bir lezzet halindedir. Bu mertebedeki bir mümin, nefsini en güzel bir şekilde muhasebe ve murakabe eder. Her nefeste varlık ve benlik keyfiyetlerini gözeterek şeytanî hîlelere karşı boş bulunmaktan sakınır.


Yine bu mertebede kul, her halükârda ve bütün mevcudiyetiyle Hakk'a teslîm olmuştur. Allah'tan gelen kahır veya lütuf tecellîlerinin her ikisine de gösterdiği rızâ bereketiyle ebediyyet âlemine göçerken, ilâhî rızâ ile müjdelenerek kendisine cennet hil'ati giydirilmiştir. Yukarıda da zikredilen:


"Sen O'ndan, O da senden razı olarak dön Rabbine!" (el-Fecr, 28) âyetindeki "Rabbin de senden razı olarak" hükmü, bu hâli ifâde etmektedir.
Ayrıca Beyyine Sûresi'nin 8. âyetindeki: "... Allah onlardan hoşnûd olmuş, onlar da Allah'tan hoşnûd olmuşlardır..." beyânı da bu hakikatin diğer bir ifadesidir.


Bu hâl ve hakikatlere nail olan bir kul, artık hâdisâtı "hakka'l-yakîn" mertebesinden seyretmektedir. Allah'ın izniyle bâzı gaybî sırlara vâkıf olabilir. Cenâb-ı Hak rızâ, tevekkül ve teslimiyetleri sebebiyle böyle kullarının -adetâ- gören gözü, işiten kulağı, konuşan dili, tutan eli... olur. Onların hâline, kâline ve güzel ahlâkına tesir kuvveti ihsan eder.


Yâni nefs-i râdıye makamında müşahede ettiği kemâlât tecellîlerini, şimdi bizzat nefsinde tatmakta ve o hâllerle hallenmektedir. Sabır, tevekkül, teslîmiyet ve rızâ gibi hasletler, onun davranışlarının hâkim vasfı durumundadır.
Peygamberlerin yüce ahlâkından bu güzel hâllere dâir birkaç misâl şöyledir:
Hazret-i Yâkûb -aleyhisselâm- üstüste gelen musîbetler sebebiyle hâlini, "Bana düşen ancak sabr-ı cemîldir." diyerek beyân eder.


Dayanılmaz hastalık ve iptilâlara mâruz kalan Eyyûb -aleyhisselâm-, hanımının: "Rabbine dua et de bu muzdarip hâlin son bulsun." şeklindeki talebine:
"- Hak Teâlâ bana seksen sene sıhhatli bir ömür verdi. Henüz o kadar hastalık çekmemişken sıhhat istemekten haya ederim." mukabelesinde bulunmuştur.
İbrahim -aleyhisselâm- da ateşe atılırken yardıma gelen meleklere:
"- Ateşi yandıran kimdir? O benim hâlimi biliyor. Sizden bir talebim yok!" buyurmuştur.


Aslında nefsin tezkiyesi yolunda kat edilen merhaleler, bunlardan ibaret olmakla beraber, kemâlât ehline tevdî olunan hizmetler îtibâriyle bir merhale daha vardır ki, ona da nefs-i kâmile veya nefs-i safiye denir.

Bugün 25 ziyaretçi (54 klik) kişi burdaydı!
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol